Bir önceki yazıda obsesif kompulsif bozuklukta görülen 5 obsesyon çeşidine değinmiştik ve bunları, bulaşma/kirlenme, Zarar verme, Cinsel, Dini, Düzen ve simetri obsesyonları olarak sınıflamıştık. Hatırlatmak gerekirse, yukarıda adı geçen obsesyonlar son derece rahatsız edici, benliğe, kişiliğe uymayan, inatçı düşünceler ve dürtülerdi. Aslında toplumda % 80 oranında görülebilen bu rahatsız edici düşünce ve takıntılar nasıl oluyor da bir rahatsızlığa dönüşüyor? Biyolojik temellerin dışında “obsesif kompulsif bozukluğu”nu başlatan ya da sürdüren ve daha da kötüleştiren etkenler neler? OKB yazı dizisinin ikincisinde (ve bir sonraki yazıda) bu sorulara yanıt aramaya çalışacağız. Bu bağlamda, obsesyonların verdiği rahatsızlığı azaltmak ya da yok etmek için başvurulan kompulsiyonlara (tekrarlayıcı hareketler, ritüeller) göz atacağız

Kompulsiyon nedir?

Kompulsiyonlar, obsesyonun yani takıntıların verdiği rahatsızlığı azaltmak, yok etmek için kişilerin başvurduğu tekrarlayıcı davranış ya da zihinsel eylemlere verilen addır. Kişiler obsesyonlar akıllarına geldiğinde o kadar rahatsız olurlar ki, bu etkiden kurtulmak için bir şeyler yapma ihtiyacı hissederler hatta yapmadan duramazlar. İçlerinde bu davranışı yapmak için büyük bir zorlantı hissederler. Kendiliğinden gelen obsesyonlara kıyasla kasıtlı ve bilerek yapılır. Kişide kontrolünü kaybetme hissi uyandırır. Kompulsiyonlar gözle görülür davranışlar olabileceği gibi zihinsel uğraşlar da olabilir.

Kompulsiyon çeşitleri nelerdir?

Temizleme/yıkama kompulsiyonları:

  • Aşırı veya törensel el yıkama
  • Aşırı veya törensel duş, banyo, diş fırçalama
  • Ev eşyalarının veya diğer cansız nesnelerin temizliği ile aşırı ilgilenme
  • Kirli olan ya da olduğu düşünülen nesneler ile teması önlemeye dair aşırı uğraşlar

obsesif kompulsif bozukluğu

Temizlik ve hijyen herkes için önemli bir konudur. Tuvaletten sonra, yemeklerden önce ve sonra, kısacası elimiz kirlendiğinde ellerimizi yıkamak son derece normal ve sağlıklı bir davranıştır. Dünya sağlık örgütüne göre 20-30 sn. boyunca elleri yıkamak hijyen için yeterli fakat OKB’si olan bireylerde durum biraz farklılaşıyor. Kişiler kirli olduğunu düşündükleri bir şeyle temas ettiklerinde ya da temas ettiklerinden şüphelendiklerinde sık sık ve uzun uzun ellerini yıkarlar. Bazen bu el yıkamalar törensel bir hale gelebilir. Örneğin belirli bir sırayla yıkamak, 3, 5, ya da daha fazla sayıda yıkamak, eğer bir yerden su sıçradı ise tekrar yıkamak gibi… Bu el yıkamalar o kadar zorlayıcı olabilir ki, tek seferde bir kalıp sabun bitebilir. Ciltte Çoğunlukla aşırı yıkamaya bağlı tahrişler göze çarpar. Yıkama ve temizleme kompulsiyonunun ne kadar olacağı kişiden kişiye değişebilir. Buradaki anahtar yanıt “temizlenene kadar değil, rahatlayana kadar” olacaktır. Kişiler kaygıları dinene kadar temizlemeyi sürdürürler. Bunun mantıksız olduğunu (çoğu zaman) bilmelerine rağmen kendilerine engel olamadıklarından şikayet ederler. En küçük bir risk dahi alamazlar.

Sadece el yıkama ya da yıkanma ile ilgili değil, eşyaların temizliği de problem haline gelebilir. Dışarıdan gelen insanların eve mikrop, pislik bulaştıracakları endişesi o kadar tehdit edici olabilir ki kişiler önlem almak için aşırı bir uğraşa girebilirler. Örneğin bir anne, dışarıdan gelen tüm aile bireylerini eve girmeden üstlerini soymalarını ve banyoya girmelerini isteyebilir ya da bir misafir gittikten sonra evi baştan sona saatlerce temizleyebilir. Bu iş o kadar yorucu hale gelebilir ki, misafir kabul etmek başlı başına bir stres kaynağına dönüşebilir.

Tekrarlayıcı törensel davranışlar

  • Rutin hareketleri tekrarlama gereksinimi (örneğin, kapıdan girme / çıkma, sandalyeye oturma / kalkma)

OKB’Sİ olan kişiler tekrarlayıcı kompulsiyonları iki işlevsiz inançtan dolayı yaparlar. Birincisi, bu hareketleri yapmazlarsa kendilerinin ya da sevdiklerinin başına bir şey gelebileceği inancıdır (örneğin koltuktan tek seferde kalkarsa çocuğunun zarar göreceği). Hepimiz zaman zaman sevdiklerimizin başına bir şey gelmesinden dolayı endişeleniriz. Fakat obsesif kompulsif bozukluğu olan kişilerin aklına böyle bir düşünce geldiğinde kendilerini aşırı derecede sorumlu hissederler. Bu düşüncenin akıllarından gitmesi ya da doğabilecek zararları önlemek için bir şeyler yapma gereği hissederler. Bu obsesif düşüncenin altında ilk yazıda değindiğimiz düşünce anlam kaynaşması yatmaktadır. Yani,” düşünmek=yapmak””, istemsiz gelen bir düşüncenin gerçekleşme ihtimali yüksektir” tarzı inançlardır. İkinci olarak da obsesif kompulsif bozukluğu olan bireyler bu tür tekrarlayıcı hareketleri sevdiklerinin başlarına bir şey gelmemesi için değil de rahat edememe endişesinden yapabilirler. Örneğin kaldırımda yürürken çizgilere basmadan yürümek gibi…Olur da basarlarsa dönüp tekrar geçerler.

obsesif kompulsif bozukluğu

Bir diğer kompulsiyon çeşidi ise kontrol etme davranışlarıdır. Birçoğumuz zaman zaman kapının ya da ocağın kapalı olduğundan emin olamayıp kontrol etmek için geri dönmüşüzdür. Fakat Kontrol kompulsiyonları olan bir kişiyi bu durum o kadar kaygılandırabilir ki evden çıkan son kişi olmak istemez. Eğer son çıkan olacaksa da kapının, ocağın kapalı olduğunu tekrar tekrar kontrol etmeden evden ayrılamaz. Bu durum dakikalarca sürebilir. Emin olmak için kapattığı aletlerin ve kapının fotoğrafını çekebilir. Yanında bir kişi var ise ona sorup onay alma ihtiyacı hissedebilir. Aşırı sorumluluk algısı burada da devrededir. Temizlik kompulsiyonunda olduğu gibi burada da kontrol sayısını ya da şiddetini belirleyen şey aslında emin olana kadar değil, rahatlayana kadar yapılmasıdır.

Yazının birçok yerinde, rahatlama, kaygı, emin olamama gibi kavramlar geçti. Gerçekten de obsesyonların (rahatsız edici düşüncelerin, takıntıların) verdiği rahatsızlıktan kurtulmak için yapılan bir dizi tekrarlayıcı davranışlar rahatsızlığı ve kaygıyı kısa vadede azaltırlar (tabi ilk dönemlerde). Fakat uzun vadede bu davranışlar ya da ritüeller kaygıyı azaltmaya yetmediği gibi rahatsızlığın yerleşmesine ve sürmesine neden olur.

Bu yazıda obsesyonların verdiği rahatsızlığı azaltmak için yapılan kompulsiyonlardan (tekrarlayıcı hareketler) en sık rastlanılanlara yakından bakmaya çalıştık. Bir sonraki yazıda “obsesif kompulsif bozukluğu”nun sürmesine neden olan diğer unsurlara (düşünceyi bastırma, kaçınma, güvence arama, nötrleştirme gibi “işlevsiz” davranışlara) değineceğiz.

Uzm. Psk. Feyzullah Gürdaş

Uzm. Psk. Feyzullah Gürdaş lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamladıktan sonra yüksek lisansını Okan Üniversitesi’nde Sağlık Odaklı Klinik Psikoloji üzerine yapmıştır.

TÜM YAZILARI

Diğer Blog Yazıları