DİSSOSİYATİF KİMLİK BOZUKLUĞU NEDİR?
Çoğul kişilik olarak da bilinir. Bir kişide birden fazla kişilik/kimlik halinin olmasıdır. Normalde tekil ve bütüncül olan zihnimiz, bölünerek çoğul ve parçalı hale gelir. Zihnin bölünmesine bağlı olarak bilinç, kendilik algısı ve hafızanın bütünlüğü kaybolur.
DKB hastalığı tek bir tip olmayıp, oldukça hafiften oldukça ağıra kadar farklı formları vardır. Cinsel taciz var ise genellikle daha ağır, cinsel taciz yok ise daha hafif ve orta şiddette bir rahatsızlık gözükür.
Oldukça hafif DKB
Oldukça hafif vakalarda kişide çocukluktan itibaren kendisiyle konuşan iki iç ses vardır. Kişi kendisine bir sesin iyi şeyler söylediğini, diğer sesin ise olumsuz şeyler söylediğini algılar. Bu iç sesler kendileri bedeni kontrol etmezler, kişinin zihninde yaşayan bir danışman gibi davranırlar. Bu durumu yaşayan kişiler, bu iç seslerin herkeste olduğunu düşünme eğilimindedir.
Hafif DKB
Hafif vakalarda alter kimlikler (zihnin bütününden ayrışmış zihin organizasyonları) sadece danışman gibi konuşmazlar, aynı zamanda bedeni kontrol ederek kendi düşünme, duygu ve davranış şeklini gündelik hayata yansıtırlar. Fakat bu etkiler sınırlıdır. Bölünme sayısı azdır. Kimlikler birbirinden fazla farklı değildir. Travmatik yaşantı ise genelde cinsel değil, aile içindeki sorunlardır.
Orta DKB
Orta ağırlıktaki vakalarda içeride birden fazla kimlik / kişilik halleri vardır. Kişinin zihni ve davranışları sürekli alter kişiliklerin etkisi altındadır.
Ağır DKB
Ağır vakalarda ise, alter kişilikler arası etkileşim ve alterlerin bedeni kontrol etmesi kişinin hayatını önemli oranda olumsuz etkiler. Alter sistemi karmaşıktır. Çocuklukta çoğul ve daha ağır travmatik yaşantılar vardır.
Oldukça ağır DKB
Oldukça ağır DKB’de ise, alter kişilikler bedeni kontrol ettiğinde kişi o dönemde ne olup bittiğini hatırlamaz. Her kimlik diğerlerinden farklı olarak, kendi bildiği şekilde davranır. Örneğin, iş yerinde siyah takım elbise istendiği için mağazaya giden kişi, eve gelip paketi açtığında, açık renk bir takım elbise satın aldığını şaşkınlıkla fark eder. Bu türden vaka örnekleri hafif olanlara göre daha nadirdir.
RANDEVU ALMAK İSTİYORUM
Medaim Yanık tıp doktoru ve psikiyatrist. Ceren Acartürk, Feyzullah Gürdaş, Hümeyra Ergül, Kadriye Slocum İnce, H. Sevde Eskici, Taliye Akyıldız ve Hatice Kübra Işıldar ise psikologlarımız.
Error: Contact form not found.