Hangi bölümü okumalıyım? sorusu birçoğumuzun karşılaştığı en büyük soru aslında. Bunun üzerine uzun yıllar emek sarf ediyor, birçok insanın da buna ilişkin beklenti ve yorumları üzerine kafa yoruyoruz. Buna rağmen bazılarımız da bu sorunun yanıtından emin olamıyoruz… Halbuki, bu soruyu ne kadar erken çözümlersek o kadar çok yararımıza. Golf sporu tarihinin belki en önemli isimlerinden olan Arnold Palmer’in da ifade ettiği gibi, “Başarı istenmediği yere gelmez”. Bu bağlamda, hedefimiz ne kadar net ise, o kadar çok o hedefi isteyeceğiz ve aslında o kadar çok da başarılı olabileceğiz. Bu noktaya ulaşabilmek için 9 öneri:

1. Son karar kendi kararın olmalı! Üniversitede okumak üzere seçilen bölüm kişiden maddi ve manevi birçok fedakarlık gerektirmek ile beraber, o kişinin hayatının büyük bir kısmını da etkileyecek bir karar. Bu karara ilişkin kişi, toplumdan, aileden, eş, dosttan farklı baskı ve öneriler duyabilir, ancak bunları yalnızca “öneri” olarak değerlendirmeli, son kararı da sadece kişinin kendisi tarafından verilmelidir. Neticede, yetişkin olduktan sonra, hayatımızdan sadece kendimiz sorumlu olduğumuz gibi, kararlarımızdan da kendimiz sorumluyuzdur.

 

Hangi Bölümü Okumalıyım?... Doğru Tercih için 9 Öneri

 

2. Hangi konulardan hoşlandığın ve ilgi alanların üzerine kafa yor: Başarılı bir şekilde mezun olmak için derslerin tümüne girmiş olabiliriz, ama bu tüm derslere severek veya isteyerek girdiğimiz anlamına gelmez. Araştırmalara göre, derslerin sadece bir kaçını diğerlerine göre daha çok sevmekte, daha rahat bir şekilde anlayabilmekte ve uygulayabilmekteyiz. Doğru tercihi yapmak için, işte o “birkaç konu”nun bizim için hangileri olduğunu netleştirmeliyiz.

 

 

3. Temel inanç ve değerlerin üzerine düşün: Üniversite tamamlama süreci kısa süreli bir süreç değil. Bazılarımız için 4 sene, bazılarımız için 5 sene, bazılarımız için ise 10 seneden fazla bir sürece tekabül etmektedir. Anlamlı bir hayat veya anlamlı bir şeyin parçası olmak pozitif psikoloji hareketinin önde gelen isimlerinden Martin Seligman’ın da izah ettiği gibi, mutluluğun üç boyutundan biri olduğundan, bu kadar uzun sürecek olan bir sürecin de üst bir anlam taşımasında fayda var.

 

Hangi Bölümü Okumalıyım?... Doğru Tercih için 9 Öneri

 

4. İlgi alanlarından emin olmak için, o alanlarda birkaç ek ders al veya tecrübe edin: Bir pastayı tatmadan, tadından emin olamayacağımız gibi, ilgilendiğimiz alanlara ilişkin de, o alanlara ilişkin biraz ek tecrübe kazanmadan, biraz ek bilgi almadan emin olamayız. Birçok üniversite derslerini öğrencilere açık tutuyor veya ders içeriklerine ilişkin erişim sağlıyor. İlgi alanlarınıza ilişkin son kararı vermeden, bu yollara saparak, ilgili alanlara ilişkin biraz ek bilgi ve deneyim kazanmakta fayda var.

 

Hangi Bölümü Okumalıyım?... Doğru Tercih için 9 Öneri

 

5. Danışman hocalarınız ve sizi iyi tanıyan insanlardan fikir alın: Evet, son karar kendi kararınız olmalı, doğru, ancak, akıl akıldan üstündür atasözünden görüldüğü üzere, fikir danışmak ve paylaşımlarda bulunmakta her zaman fayda var. Bu gerçek, hayatımızı oldukça çok etkileyecek bu karar için de geçerli.

 

 

6. Kendi hedefleriniz ve başkalarının size ilişkin olan hedefleri arasında ayrım yapın: Başarı “Başarmak İşte” mi? yoksa… başlıklı yazımda da izah etiğim gibi, başarısız olmamız, kendimizden ziyade bazen, aslında, o uğraştığımız başarının bizim tanımımızdaki başarı değil de, başka “birilerinin” başarı tanımları olduğundan kaynaklanmaktadır. Başarı istenmediği yere gelmeyeceğinden de, kendi hedeflerimizi, başkalarının bize ilişkin hedeflerinden ayırt etmeliyiz.

 

 

7. Potansiyel bölümlerinizi netleştirince, mezuniyet kriterlerini araştırın: Hem klinik hem de öğrencilik dönemlerimdeki tecrübelerime baktığımda, birçok öğrencinin tercih yaptıkları bölümlerin beklentileri üzerine hiçbir fikir edinmedikleri ve karşılaştıkları şaşkınlık üzerine ya bölüm değiştirdikleri yada motivasyonları düştüğüne şahit oldum. Halbuki, bu biraz tavsiye ile çözülebilecek bir husus… Önerim: Nasıl bir hamurun maya tutması için biraz vakit ve sabır gerekiyorsa, son kararımızı vermeden, biraz daha sabredip, düşündüğünüz potansiyel bölümlerin mezuniyet kriterlerine bakıp bir fikir edinmeniz çünkü, böylelikle tercih ettiğiniz bölüme bir adım geride değil, bir adım ileride başlamış olacak ve hocaların sizden beklentileri karşısında büyük olasılıkla üniversitenizdeki ilk dönemde şoka uğramayacaksınız.

 

 

8. Seçmeli dersler var, merak etmeyin! Bölüm tercih edilirken hissedile en büyük yük, doğru kararı vermekten ziyade, sadece tek karar vermiş olmak ve buna bağlı olarak da diğer tüm ilgi alanlarından mahrum kalınacağı duygusu. Nitekim, bu bir yanılgıdır. Hayat sadece bir şeyden ibaret olmadığı gibi, üniversite hayatı da sadece tek bir şeyden ibaret değil. En büyük ilgi alanınızı tercihiniz için kullanın. Diğer ilgi alanlarınızı da, seçmeli dersler ile yaşayabileceğiniz ve yaşatabileceğinizin farkında olun.

 

 

9. Son kararı vermeden, tercih edeceğiniz bölümü uygulayan kişiler ile görüşün: Danışman hocanız veya sizi yakından tanıyanlar “size” ilişkin yorum ve tavsiyede daha iyi bulunabilecek iken, tercih ettiğiniz “”bölüme” ilişkin daha iyi yanıtlar hiç şüphesiz o alanda sahada olan ve çalışan kişilerdir. Bir şekilde onlara ulaşmaya ve birkaç dakika da olsa görüşmeye çalışın. Merak etmeyin, birçoğu tecrübe paylaşma anlarını bekliyor, o anlardan kaçmıyor!

 

Uzm. Psk. Kadriye Slocum İnce

İstanbul Şehir Üniversitesi Psikoloji Bölümünden üniversite birincisi olarak mezun olmuştur. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi, Uygulamalı Psikoloji Tezli Yüksek Lisans programında tamamlamıştır. Eğitim hayatına Klinik Psikoloji alanında Doktora programı ile devam etmektedir. Yeterlilik sınavlarını tamamlamış olup, tez aşamasındadır.

TÜM YAZILARI

Diğer Blog Yazıları