Zenginler mi okulda daha başarılı? Fakirler mi? Aradaki farkı kapamak için 7 Öneri… 2012 yılında, Stanford Üniversitesi’nden, Sean Reardon isimli bir araştırmacı, birçok araştırmanın meta-analizini yaparak şu gerçeği ortaya çıkardı: en zengin ailelerin çocuklarından %10’u ile, en fakir ailelerin çocuklarından %10’u akademik başarıları açısından karşılaştırılıdığında, ikisi arasındaki fark 1970’ler ile 2000’lı yıllar arasında azalmamış, tam tersine %40 ila %50 oranında artmış bulunmakta. Aynı zamnda, bu farkın sadece 1.sınıfta, 2.sınıfta vs. değil, tüm sınıf düzeylerinde olduğu görülmüş, özellikle de son sınıflara doğru daha da büyüdüğü gözlemlenmiştir. Öyle ki, bulgulara göre, lisenin ortasında, sosyo-ekonomik düzeyleri altta olan %10 öğrencinin sınav notlarının ortalamaları, sosyo-ekonomik düzeyi üstte olan %10 öğrencinin ortalamalarına göre, sınavın türüne göre, 3 ila 6 sınıf düzeyi daha aşağıda.

Bu bulgulardan yola çıkarak, birçok yeni araştırma, bu farkın neden arttığı ve neden kapanmadığına ilişkin araştırmalar yapmış ve başarısız olan unsurların birkaçını saptamının yanında, farkın nasıl kapatılabileceğine ilişkin de fikirler üretmeye ve deneye çalışmışlardır. Örneğin, bu araştırmalardan bilmekteyiz ki, eğitime daha fazla para harcamak, sınıftaki öğrenci sayısını azaltmak, daha fazla baskı yapmak ve standardize edilmiş yöntemler kullanmak ve son olarak da, eğitim öğretim hayatına daha erken yaşta başlamak, farkı kapamaya ilişkin çözümler olmamakta.

Fark nasıl kapanabilir? 

Araştırmalara göre, bu fark sadece, İngilizce’de “school climate” olarak tanımlanan ve Türkçe’ye “okulun iklimi” olarak çevirebileceğimiz, bu iklim geliştirildiğinde gerçekleşebilmektedir. Öyle ki, çok yakın zamanda, 2017 yılının başlarında, Ruth Berkowitz ve arkadaşları, akademik başarı ile okul iklimi arasındaki ilişki  üzerine yapılan birçok araştırmayı değerlendirmiş ve genel olarak şu sonuca varmıştır: daha iyiye doğru geliştirilen okul iklimleri ile artan akademik başarı arasında korelasyon vardır ve birkaç araştırmada da sosyoekonomik düzeye bağlı oluşan akademik başarı farkı ile daha iyiye doğru geliştirilen okul iklimleri arasında korelasyon var olup, daha iyiye doğru geliştirilen okul iklimlerinin bu farkta azalmaya neden oldukları görülmüştür.

 

 

Okulun var olan iklimi daha iyiye doğru nasıl geliştirilebilir?

Bu alanda verilen en güçlü öneriler, olası yöntemleri uygulayan ve deneyen araştırmalardan gelmektedir ve burada da bahsedilmesi gerekilen en önemli araştırma hiç şüphesiz çok yakın zamanda, David Sloan Wilson ve arkadaşları tarafından yapılan araştırmadan gelmektedir. A program for at-risk high school students informed by evolutionary science başlıklı bu araştırmada Wilson ve arkadaşları, Binghamton, New York’da, sadece akademik başarıları en düşük olan öğrencileri almak şartı ile, yeni bir devlet lisesi açmışlardır. Akademik başarılarının düşük olmasını tanımlayan kriter de şu şekilde olmuştur: 9. ve 10. sınıfa kabul edilebilmek için, geçen seneki eğitim-öğretim yılında 3 ya da daha fazla dersten kalmış olma. Daha sonra bu kritere uyan 117 öğrenci arasından, randomize olarak 56 öğrenci seçilmiş ve araştırmaya katılmak üzere, Regents Academy isminin verildiği bu okula kayıt edilmiştir. 117’den geriye kalan diğer öğrenciler ise Binghamton vilayetindeki normal devlet lisesinde eğitimlerine, kontrol grubu olarak devam etmişlerdir. Bu iki gruptaki öğrencilerin akademik başarıları da yıllar üzerinde araştırmacılar tarafından takip edilmiştir.

Sonuç ne olmuştur? Regents Academy’deki o 56 öğrenci, sene sonunda New York eyaleti tarafından zorunlu olarak verilen düzey belirleme sınavlarında, kontrol grubundaki öğrencileri sadece yüksek farkla geçmemiş, Binghamton Lisesi’ndeki tüm öğrencilerin ortalama başarı düzeyleri ile eşit bir performans göstermişlerdir. Nasıl? Okulun iklimini geliştirerek. İşte sunacağım 7 öneri bu araştırma sonucu denenen ve başarılı olduğu görülen önerilerdir…

1.Grup kimliğini geliştirebilecek aktivitelerin yapılması: Araştırmalara göre farkın en büyük nedenlerinden biri, zengin ailelerin çocukları okula “ait” olduklarını düşünmekte iken, fakir ailelerin çocuklarının okula ait olmadıklarını düşünmeleri. Buna dayalı olarak, okulda sadece tek bir tip kimlik veya farklı farklı kimlikler değil, bir grup kimliğinin oluşmasının, o okulun iklimini geliştirmek için ve bununla beraber de akademik başarının gelişmesi için oldukça önemli olduğu görülmüştür.

 

 

2. Tüm öğrenci ve çalışanlar tarafından imza atılan bir okul anayasasının oluşturulması ve sadece bu anayasının okulda uygulanması 

 

 

3. Okul müdürü ve okuldaki her öğretmenin, her gün, okuldaki her öğrenci ile olumlu bir etkileşime girmeye yönelik adım atması

 

 

4. Okul ortamının sanatsal aktivitelere imkan sağlaması: Araştırmalara göre, bu aktivitelerin bazıları tüm öğrencilerin tarafından beraber yapıp üretildiğinde, okul iklimi daha olumlu yönde özellikle gelişiyor. Örneğin, bahsini ettiğim araştırmadaki Regents Academy’nin kabul salonunda, tüm öğrencilerin duvara yaptığı resim bulunmaktadır.

 

 

5. Sorgulamaya Dayalı Öğrenme ((Inquiry Based Learning): Bu daha sıklıkla alışık olduğumuz, öğretmen-öğrenci arası, yukarıdan aşağı paylaşımlardan ziyade, öğretmen-öğrenci arası daha az yukarıdan aşağı etkileşimler barındıran bir öğretme yöntemidir. Amaç, öğretmenin ne öğretmek istediğine değil, derslerin daha çok öğrencilerin zihnindeki soruları yanıtlamaya yönelik olması ve bu bağlamda öğrencilerin, bilhassa her öğrencinin, düşüncesinin ciddiye alınmasıdır. Marshall ve Alston’un 2014 yılında yaptığı, Dickinson’un ise 2016 yılında yaptığı çalışmalar gibi, sadece bir araştırma değil, birçok araştırma, bu tür öğretmenin, önceden yüksek performans gösteren öğrencilerin başarısını arttırmaya nazaran, önceden düşük performans gösteren öğrencilerin başarısını arttırmada etkin olmakta ve bu şekilde akademik başarı düzeyleri arasındaki farkı kapamada önemli sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir.

 

 

6. Sınıf içerisinde karşılıklı dayanışma ve desteğin sağlanması 

 

 

7. Okul günlerinin birinde, belirli saatler arasında, öğrencilere istediklerini yapabilme imkanının sağlanması.

 

 

Kaynaklar:

Dickinson, K. (2016). An exploratory study of inquiry-based learning to close the achievement gap in high school reading and writing.  Doctoral dissertation, Seattle University.  Available at ProQuest.

Gray, Peter. (2017) Mend the Gap–Between Rich & Poor in School Achievement. Retrieved from: https://www.psychologytoday.com/blog/freedom-learn/201709/mend-the-gap-between-rich-poor-in-school-achievement, on September, 20, 2017.

Marshall, J., & Alston, D. (2014).Effective, sustained inquiry-based instruction promotes higher science proficiency among all groups:  A 5-year analysis.  Journal of Science Teacher Education 25, 807-821.

Wilson, D. S., et al, (2011).  A program for at-risk high school students informed by evolutionary science.  PLoS ONE, 6 #11.

Uzm. Psk. Kadriye Slocum İnce

İstanbul Şehir Üniversitesi Psikoloji Bölümünden üniversite birincisi olarak mezun olmuştur. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi, Uygulamalı Psikoloji Tezli Yüksek Lisans programında tamamlamıştır. Eğitim hayatına Klinik Psikoloji alanında Doktora programı ile devam etmektedir. Yeterlilik sınavlarını tamamlamış olup, tez aşamasındadır.

TÜM YAZILARI

Diğer Blog Yazıları