
TURUNCU DERGİSİ DEST-İ İZDİVAÇ KİTABI RÖPORTAJI
Turuncu Dergisi Dest-i İzdivaç kitabı röportajı
1. Hocam öncelikle yeni kitabınız hayırlı olsun. Kitabınızda bahsetmişsiniz ama okuyucularımız için sormak istiyoruz. Kitabın adı neden ‘Dest-i İzdivaç’?
Kitabımın adını öğrencilerim koydu. Eş ilişkileri dersi anlattığım için okulda popüler bir hoca olmuştum. Dersin keyifli bulunmasından dolayı sınıfıma derse kayıtlı olmayan kişiler de gelmeye başladı. Sonra öğrencilerden okul geneline bu konuda bir konferans vermem istendi. Kabul ettim. Yalnız teklifi getiren öğrenciler ortadan kayboldu. Meğer ki konferansın adını “Medaim Hoca ile Dest-i İzdivaç” koymak istiyorlarmış. Bana da kızarım diye söylemekten korkuyorlarmış. Öğrendiğimde biraz kızar gibi oldum ama dikkat çekmek açısından da iyi fikir olduğunu hızlı kavradım. Altına da “Eş seçmenin bilimi” yazarak başlığı dengeledik. Başarılı ve keyifli bir konferans oldu. YouTube’da isteyen seyredebilir.
2. Sizi TRT 1 ekranlarında her Pazar yayınlanan bir siyaset programından takip ediyorduk. Siyasetten, politikadan, gündemden evlilik başta olmak üzere toplumsal konulara geçiş süreciniz nasıl oldu? Buna nasıl karar verdiniz?
Benim beş yılda bir alan değiştirmek gibi bir huyum oldu. Bir alanı öğrendiğimi kavrayınca keşfedilecek yeni alanlara geçiyorum. Kamusal entelektüel rolüne sığamadım. Artık kalıcı eserler vermek istiyorum. Eş ilişkileri ile ilgili iki kitap projem daha var. “Mutlu Evliliklerin 7 özelliği” başlıklı kitabım hazır. Diğer bir kitap üzerine de çalışıyorum. Ama ilk fırsatta varoluşsal konulara kaçmayı planlıyorum.
3. Kitabınızda eş seçimi ile ilgili bir yöntem öneriyorsunuz. Ben iyi bir kitap okuyucusuyumdur. Bu türden bir yaklaşımı daha önce duymamıştım. Bu yöntem nasıl gelişti?
Gerçekten de bu kitap orijinal bir yöntem öneriyor. Önerisi şu şekilde: Kendini ve eş adayını beş unsur açısından analiz et. Sonra da dört kriter açısından ikinizin uygun olup olmadığının değerlendirmesini yap. Beş unsur; fiziksel güzellik, zeka, kişilik özellikleri, sosyal kimlik ve evlilik felsefesi şeklinde. Değerlendirme kriterleri ise; denklik, benzerlik, farkındalık ile kötü/riskli/zor kişileri ayırt etme şeklinde. Kitap bu değerlendirmeyi nasıl yapacağınız konusunda size adım adım beceri kazandırıyor. Oldukça kolay okunabilir bir kitap. Bir iki saat içinde okunabilir. Ama rehber kitap gibi dönüp zaman zaman tekrar bakılabilir.
4. Hocam Türk halkının evlilikte yaşadığı en büyük sorun nedir?
Evliliklerimiz o kadar kötü değil. Dünyada evlilikler genel olarak zorda. Aile yapısında ve eş ilişki modellerinde değişim güçlü bir şekilde devam ediyor. Geleneksel olan ile modern olan arasında yeni eş ilişkisi formları oluşuyor. Bu iyi bir şey. Bu yeni formlarda kadın erkek ilişkileri yeniden tanımlanıyor. Eğer bu alanda özgün modeller çıkarsa evliliklerimiz daha iyi olabilir. Birbirine bağlı ve sadık olmak anlamında muhafazakar, ilişki tarzlarında biraz daha demokratik ve insancıl olmak yeni bir modele sebep olabilir.
5. Evlenemeyen gençler, özellikle muhafazakâr camiada evlenemeyen kızlar sorunu zaman zaman medyanın gündeminde yer alıyor. Gençler neden evlenemiyor? Gençlerin evliliğe bakışı nasıl?
Aslında evlenme oranlarımız iyi. Türkiye’de 40 yaşına gelmiş kadınların ancak %4’ü hiç evlenmemiş oluyor. Yine de %4 yüzbinlerce evlenmemiş kadın demektir. Kitabımda bu kişilerin evlenememe nedenlerin beş grupta topladım. Bunlar; beğenemeyip beğenilmeyenler, karar veremeyenler, aşk olmazsa evlenmem diyenler ve sahipsizler şeklinde.
6. Kitabınızda birçok istatistiğe yer vermişsiniz. Gençler neden evlenip neden boşanıyor? Boşanma oranları ve gerekçeleri bize ne anlatıyor?
Evlilik hala oldukça popüler; örneğin, Amerikalılarda boşanma oranları yüksek ama yeniden evlenme oranları da yüksek. Günümüz dünyasında evliliğin ve boşanmanın en önemli nedeni duygularımız. Duygularımız adına evlenip boşanıyoruz. Yaşamsal ihtiyaçlar giderildiğinde, tek başımıza ayakta kalabilecek halde isek, duygularımıza yöneliyoruz. TUİK araştırmasına göre hem kadınlarımızın hem erkeklerimizin %90’ı evlenecekleri kişinin kendisine aşık olmasını istiyor. Evlilikte duygularımız tatmin olmadığında huzursuz oluyoruz.
7. Görücü usulü ile evlenme hala en güvenli yuva kurma yöntemi mi?
Aslında Türkiye’de görücü usul ile evlenme neredeyse yok. TUİK verilerine göre 2006-2011 yılları arasında yapılan evliliklerin %1.2 ila %1.8’i görücü usulüyle. Görücü usulü şu demek: Anne ve baban senin adına kızı veya oğlanı buluyor, karar veriyor, size de kapının ucundan gösteriyorlar. Türkiye’de insanların %50’si tanıştırılma usulü ile evleniyor. Tanıştırılma usulünde; birileri diyor ki ‘Şurada bir kız veya oğlan var. Sizin birbirinize uyacağınızı düşündüm. Tanışıp görüşmek ister misin?’ İki kişi görüşüp kendi kararlarını veriyorlar. Bu görücü usulü değil, tanıştırılmadır. Tanıştıran aileniz, akrabalarınız, arkadaşlarınız veya çöpçatan sitesi olabilir. Aslında, tanıştırılma güvenilir bir yöntemdir. Eşiyle kendisinin tanışarak evlenmesi de güzeldir. İki yöntemin de kendine özgü güçlü veya zayıf yönleri var. Benim temel mesajın iki yönteme de açık olmak şeklinde.
8. Sosyal medya tanışmalar ve yuva kurma sürecinde nasıl bir rol oynuyor? Başka bir ifade ile sosyal medya evlilikleri doğruları ve yanlışları ile bize ne anlatıyor?
Ben sosyal medya üzerinden tanışarak evlenmeyi meşru buluyorum. Evlilik siteleri de buna dahil. Ama bu yöntemler daha riskli yöntemler. Başarılı olabileceği kadar riskli sonuçlar da üretebilir. Önemli olan iyi bir eşleşme yapmaktır. Hangi yöntemle olursa olsun. Ama ben tanıştırılma yönteminin daha ön plana çıkmasını arzuluyorum. Biraz çöpçatanlık yapmamız lazım. Çöpçatanlığı toplumsal bir sorumluluk ve bir hayır işi gibi görmek lazım. Biz yapmazsak internet siteleri mekanik algoritmalarla yapacaklar.
9. Hocam içinde bulunduğumuz dönemde toplumun manevi dinamikleri zarar görüyor ve bundan evlilikler etkileniyor. Evliliği korumak/kurtarmak nasıl mümkün?
Evli eşler arasında manevi bağ evliliği güçlendiriyor. Eşlerin bedensel paylaşımlar kadar, daha aşkın değerler üzerinden de paylaşımları olursa iki insan birbirine daha güçlü bağlanıyor. Hayat yolculuğunu beraber yapmak, bir davayı beraber sırtlamak, hayırlı evlatlar yetiştirmek, cennete beraber gitmek gibi ülküler eşler arasındaki bağı güçlendiriyor.
10. Her şeyin en iyisini hak ettiğini inanan ve her şeyin en iyisine sahip olmayı hedef haline getiren bir nesil, evlilik-kader ilişkisini nasıl yorumluyor? Mükemmeliyetçiler evlilikteki pürüzleri nasıl açıyor?
Mükemmeliyetçilik ılımlı olduğunda avantajlar getirebilirken aşırı olduğunda kişiye zorluklar yaşatır. Mükemmeliyetçi kişiler aynı zamanda düzen ve tertip isteyebilirler. Her şeyin kendilerinin istediği şekilde kontrollerinde olmasını isterler. Halbuki hayat çok bileşenlidir. Olanları ve olacakları kontrol etmek zordur. Hayat karşısında esnek olmak gerekir. Mükemmeliyetçiler bu esnekliğe sahip olmadıkları için hem eş seçiminde hem de eş ilişkisini sürdürmede zorluklar yaşayabilirler.
11. Kitabınızda aşk ve romantizm karşısına akılcı analizi mi koyuyorsunuz?
Hayır. Bu, kitabın yapmak istemediği şey. Aksine duygu ile akılcı analizi birleştirmekten bahsediyorum. Duygu ve duygunun çok yoğun hali olan aşk bir bilme şekli. Birine boşu boşuna aşık olmuyoruz. Ama tek başına hata yaptırabiliyor. Olumlu duygular hissettiğimiz kişiye bir de uygunluk analizi yapmalıyız. Tersi de doğru. Uygun görünen kişiye ne hissettiğimize de bakmalıyız. Tek başına akılcı analiz de mutluluk getirmeyebilir.
12. Güven yeniden inşa etmek nasıl mümkün?
Eş ilişkilerinin iki direği var. Bir tanesi “güven” diğeri de “evliliğe bağlılık”. Bu iki direk olumsuz etkilenirse ilişki yıkılabilir. Bu sebeple öncelikle güveni yıkmamak gerekiyor. Çünkü güveni yeniden inşa etmek imkansız değilse bile zor. Güven inşası için mutlak dürüstlük, şeffaflık ve eşe yönelme mutlak şart. Bu üç şartın birden dikkate alındığı bir uzun süreli çaba ile güveni yeniden inşa etmek mümkün.
13. Hocam, ufukta nasıl çalışmalar var. Evlilik konusunda yeni kitaplar okuyacak mıyız sizden?
Eş ilişkileri ile iki kitap projem daha var. “Mutlu Evliliklerin 7 özelliği” başlıklı kitabım %95 oranında hazır. Bu kitap, mutlu evlilikleri olan 70 eşle yapılan derinlemesine görüşmenin sonuçlarına göre yazıldı. Güçlü ve etkili bir kitap olacağını söyleyebilirim. Ayrıca kötü giden evliliklerdeki sık yaşanan sorunlar üzerinden de bir kitap hazırlığındayım. Bu kitapta da aldatma, şiddet ve kıskançlık konularına odaklanacağım. Böylece evlenecek kişilere, evliliğini güçlendirmek isteyenlere ve evliliğinde sorun olanlara seslenmiş olacağım. Eğer bir yazar olarak beğenilirsem yazarlıkta devam edeceğim. Ne yapacağımı biraz da okuyucum belirleyecek.
14. Turuncu okurları adına bu keyifli söyleşi için teşekkür ederim.
Ben teşekkür ederim. Umarım Turuncu okuyucuları “Dest-i İzdivaç’ı” sever.
Bir cevap yazın