“Marjinal” Acı Olabilecek 6 Çeşit Psikolojik Acı… Son zamanlarda, bireylerin yaşabileceği psikolojik acı türleri arasına “marjinal acı” şeklinde bir kavram daha eklendi. Dr. Guy Winch tarafından yayınlanan “Kırılan Kalbi Düzeltmek (How to Fix a Broken Heart)” başlıklı kitap ve TED konuşmasında detaylı bir şekilde ele alınan bu kavram, yaşandığında kişiyi aslında derinden etkileyen, ancak var olduğu an ve ortamda etrafındaki kişiler tarafından değersizleştirilen, basitleştirilen acı olarak tanımlanmaktadır. Öyle ki, acısı etrafındaki bireyler tarafından yargılandığı ya da anlaşılmadığı için, marjinal acıyı yaşayan kişi, sadece acısı ile baş etmek zorunda kalmaz, acısıyla yalnız kalmanın ve çevresi tarafından ötekileştirilmenin acısı ile de baş etme durumunda olur. Daha iyi anlaşılması adına bu blog yazısında marjinal acıyı biraz örneklendirmek istedim.

1. Evli olmadan yaşanan kalp kırılmaları: Marjinal acının bu türünde birey başka biri ile yakın ve değerli bir bağ kurmakta ve sonlandığında büyük bir boşluğa düşmekte, yalnızlık hissetmekte ve acı çekmektedir. Ancak, kişinin bu acısı yaşadıkları evli olmadan yaşandığından dolayı göz ardı edilerek, basitleştirilmektedir.

 

 

2. İnsanın çok sevdiği evcil hayvanını kaybetmesi: Marjinal acının bu türünde birey, kendi için insandan öte dost olan, hayat arkadaşı, yoldaşı “Boncuk”u, “Zeytin”i, “Gece”yi, “Çakıl”ı, evcil hayvanını kaybetmiş ve bunun üzerine kolu, kanadı kırık, yapayalnız hissetmekte ve bunun acısı ile kıvranmaktadır. Ancak, etrafındakiler bu kaybı “bir evlat değil ki”, “bir ana, baba değil ki” gibi söylemlerle basitleştirmektedir…

 

 

3. Çocuk sahibi olmakla ilgili durumlar:  Marjinal acının bu türünde birey çocuk sahibi olamama, düşük yaşama, çocuğun cinsiyetinin ya da fiziksel görüntüsünün beklenti dışında olması gibi durumlarla boğuşmakta ve acı çekemtedir, ancak, çevresinde tekrarlayıcı bir biçimde ya çocuk sahibi olmaya yönelik soru ve yorumlara maruz kalmakta, ya da zaten çocuğu olduğu için mutlu olması gerektiği ve başka bir şey düşünmemesi gerektiğine yönelik eleştirilmekte, acısı göz ardı edilmektedir…

 

 

4. Fiziksel olarak görünmeyen ancak fiziksel düzeyde hissedilen ve uzun süre yaşanan kronik fiziksel ağrı: Marjinal acının bu türünde birey bedeninin bir bölgesinde çok ağrı yaşamakta, ya da hep yorgun kalkmak gibi görünmeyen ama bireyin hayatını oldukça etkileyen durumlar deneyimlemekte ve bunu ifade etmektedir, ancak etrafındakiler gözle görülebilen bir şey olmaması dolayısıyla göz ardı etmekte ve yaşadığı acıyı “alıngan”, “hassas” ya da “şımarık” olma şeklinde yorumlamaktadır. Neticede, kişi sadece çektiği ağrı ya da kronik yorgunluk ile değil, ağrısının ve yorgunluğunun anlaşılmaması ile de baş etmek zorunda kalır…

 

 

5. Kişinin birebir kendisine olmayan travma türleri: Marjinal acının bu türünde birey çalıştığı kurumdaki bir çalışanın işten atılmasına şahit olma, ünlü bir kişinin kaybı gibi durumlar deneyimlemekte, bu durumlardan oldukça etkilenmekte ve bu etkiyi atlatabilmek için çevresindekilere paylaşma ihtiyacı duyduğunda,  kendisinin başına gelmemiş olması dolayısıyla “boş yere üzülüyor ya da etkileniyor olma” şeklinde yorumlar ile karşılaşmaktadır. Olayın etkisini atlatmak için tek başına kalmıştır…

 

 

6. Uzun süreli kaygı yaşatan ancak sonunda travma denecek bir türden hal ile sonuçlanmayan durumlar: Marjinal acının bu türünde birey vücudunun bir bölgesinde kitle hissetmek ve kanser olmasından şüphelenmek, uzun süre buna ilişkin kaygı ve endişe yaşamak ancak sonunda aslında kanser olmadığını öğrenmek gibi, gerçek sonuçları öğrendiği âna kadar çok yoğun bir süreç geçirmiş ve bu süreci atlatabilmek için yaşadığı kaygıları ve neticeyi etrafındakilere paylaşmak istemektedir, ancak paylaştığında gerçek bir “tanı” ya da “problem” ile sonuçlanmamış olması dolayısıyla “boş yere kaygılanmışsın”, “bak takmaman gerekiyormuş işte” gibi yorumlarla karşılaşması, anlaşılmamasıdır.

 

 

Araştırmalara göre, marjinal acı bu örnekler ile de sınırlı değildir. Önemli olan bireyin derin bir acı yaşadığı ve anlaşılmamış, yalnız ve çaresiz hissettiği her anda, marjinal acı yaşadığını fark etmesi ve yaşadığı acıyı etrafindekilerin beklediği gibi basitleştirmeyerek, o duygularını ele almasıdır. Bu durumda da bu üç öneri dikkate alınabilir:

1. Yaşadıklarınızı yazıya dökmeye çalışın, çünkü sadece düşünce boyutunda kalırsa bu yaşananı sadece bir duyu organını dahil ederek ve bir düzeyde (soyut düzeyde) ele almamıza neden olur. Yazdığımızda ise birden fazla duyu organı ve düzey devreye girmektedir. Her duyu organı ve düzey bize farklı önemli veriler hissettirdiğinden, bu şekilde yaşadığımız duyguların ve bizi etkileyen unsurların daha iyi farkında olabiliriz.

2. Nefes ve Gevşeme Egzersizleri Eğitimi alın. Doğru nefes alıp vermenin vücudumuza salgıladığı hormonlar adeta anti-depresan etkisi yaratmaktadır. Bu sebeple, doğru şekilde ve zamanda uygulandığı takdirde her kişinin sahip olmaktan fayda göreceği, önemli bir beceridir.

3. Bunları yapmanıza rağmen, yaşadığınız acıyı hatırladığınzda hala boğazınızda düğümlenme oluyor ya da vücudunuzun kimyası değişiyorsa, ilgili uzmanlardan destek alarak marjinal acınız üzerine çalışın.

Dr. Klinik Psk. Kadriye Slocum İnce

İstanbul Şehir Üniversitesi Psikoloji Bölümünden üniversite birincisi olarak mezun olmuştur. Yüksek lisansını İstanbul Üniversitesi, Uygulamalı Psikoloji Tezli Yüksek Lisans programında tamamlamıştır. Doktorasını FSMVU ve İstanbul Medeniyet Üniversitesi Klinik Psikoloji Doktora (Ortak) programında tamamlamıştır.

TÜM YAZILARI

Diğer Blog Yazıları