Halk arasında bilinen adıyla vesvese yani obsesyon dini konularda akla gelen rahatsız edici, inatçı düşünce, dürtü ve imgelere verilen isimdir. Vesvese sahibi kişiler aslında dini yönden hassas olmalarına karşın dini görüşlerine, kimliklerine aykırı; rahatsız edici bu düşünce ve imgelerle baş etmekte çok zorlanırlar. Aşırı sorumluluk, İmanı sorgulama, suçluluk duyguları ve bazen ibadetten uzaklaşma ile devam eden bu durum obsesyonların artmasına ve obsesif kompülsif bozukluğun başlamasına neden olarak kişinin hayatını oldukça etkileyebilmektedir. Bu yazıda dini vesvese nedir ve nasıl baş edilir sorularına yanıt aramaya ve takıntılardan kurtulmanın yollarından bahsetmeye çalışacağız.

 

Araştırmalara göre vesvese adı verilen rahatsız edici düşünce ve imgelerin toplumda görülme sıklığı neredeyse % 80. Bu da demek oluyor ki her 10 kişiden 8’i yaşamında bu tarz düşüncelerle karşılaşabiliyor fakat herkeste obsesif kompülsif bozukluk oluşmayabiliyor. Bu durumun nedenlerine baktığımızda karşımıza birkaç faktör çıkar. Bu faktörlerin en önemlilerinden birisi biyolojiktir. OKB biyolojik yönü güçlü olan bir rahatsızlıktır ve genetik geçişler görülebilir. Başka bir deyişle aile geçmişinde OKB rahatsızlığı olan bir kişide OKB görülme olasılığı artar. Ya da birçok OKB’si olan kişinin çocukluğunda da bazı takıntılara sahip olduğu ailesi tarafından bildirilebilmektedir. Biyolojik faktörlerin yanında travmatik yaşantılar, öğrenme, yetiştirilme tarzları v.b. gibi faktörler de OKB’nin nedenleri arasında gösterilebilir. Özellikle dini OKB’nin (vesvese) oluşmasında yapılan ya da yapıldığı düşünülen bir hata ya da günahtan duyulan “suçluluğun” etkisi olduğu söylenebilir. Birçok rahatsız edici düşüncede (intrusif) olduğu gibi dini obsesyonlarda da kişi abartılmış bir sorumluluk hissi duyar ve telafi çabasına girer. Bu telafi çabaları ne yazık ki bir süre sonra artık işe yaramaz ve durum daha da kötüye gider.

vesvese

Vesvese ile baş etmede etkisiz yöntemler

Diğer tüm obsesyonlar da olduğu gibi dini vesveselerde  de aşırı önemseme rahatsız edici düşüncelerin tehdit ediciliğini arttırır ve takıntıların yerleşmesine neden olabilir. Şöyle düşünelim: Örneğin, çocuğuna zarar verme korkuları olan bir anne, aklına bu tarz görüntü ve düşünceler geldiğinde son derece rahatsız olur “ya bir gün yaparsam” endişesi çok yoğun bir şekilde gelir ve bir takım önlemler almaya başlar. Çünkü bu düşünceye karşı bir şey yapmamak olmasına neden olmakla aynı şey gibi gelebilir. Dolayısıyla çocuğu ile yalnız kalmamak, evdeki kesici delici aletleri kaldırmak, düşünmemeye çalışmak ya da aklına her geldiğinde başka bir şey düşünerek aklını dağıtmak gibi yöntemlere başvurabilir. Bütün bu önlemler akla gelen düşünceyi fazla önemsemek ve aşırı sorumluluk duygularından kaynaklanır ve bir kısır döngü gibi istenmeyen, rahatsız edici düşünce, dürtü ve imgelerin aslında daha fazla gelmesine neden olur. Tıpkı bu zarar verme düşüncelerinde olduğu gibi dini obsesyonlarda (vesvese) da aşırı önemseme nedeniyle alınan bazı önlemler ya da kompülsyonlar rahatsız edici düşüncenin yerleşmesine ve devamına neden olmaktadır. Örneğin Allah’a ve peygambere küfür etme tarzında vesveseleri olan bir kişi bu düşünceler gelmesin diye düşüncelerin gelmesini tetikleyebilecek durumlardan kaçınabilir. Yani camiye gitmekten ve ibadet etmekten kaçınabilir çünkü ne zaman namaza dursa aklına dini görüşlerine aykırı görüntü ya da düşünceler gelmektedir. Ya da ne zaman bu düşünceler aklına gelse bir takım dualar edebilir, aklına birtakım farklı düşünceler getirerek “tehlikeyi” savuşturmaya çalışabilir. Bu sefer de vesveselerin gelmesini iman zayıflığına bağladığından dolayı ibadetlerden uzaklaşması da iman zayıflığının bir ispatı gibi görünerek suçluluk duygularını besler ve kısır döngü haline gelir.

Özetle, rahatsız edici düşünceyi düşünmemeye çalışmak ya da düşünceyi, imgeyi başka bir düşünce ile değiştirmek kısa vadede işe yarar gibi görünse de aslında ateşe odun atmaktan farksız hale gelerek rahatsızlığın yerleşmesine neden olur.

Vesveselerden kurtulmak için ne yapmalı?

Bu sorunun cevabı aslında yukarıdaki bölümlerde saklı gibi: önemsememek… Bir düşünceye karşı önlemler almak, düşünceyi yok etmeye ya da değiştirmeye çalışmak önemsediğinizin birer göstergesidir dolayısıyla bu düşünce ve imgelere verdiğiniz her cevabın vesveselerin artmasına neden olabileceğini aklınızdan çıkarmayın. Tam aksine rahatsız edici düşünceleri kontrol etmeye çalışmazsanız kendiliğinden etkisini azaltıp söneceklerdir. Bir başka deyişle Vesveselere vereceğiniz en güzel cevap, cevap vermemektir.

Dini vesveseler konusunda bir din adamından danışmanlık almak da iyi olacaktır. Özellikle  obsesyonların  günah anlamında bir sorumluluğa neden olup olmadığı konusunda aydınlatıcı bilgi almak yararlı olabilir. Burada dikkat edilmesi gereken şey din aliminin yetkin olması ve okb hakkında bilgi sahibi olmasıdır. Din alimlerine danışma konusunda bir başka dikkat edilmesi gereken durum ise emin olmak ve rahatlamak için bolca soru sorulmaması gerektiğidir. Unutmayın emin olmak ve rahatlamak adına sorduğunuz ve cevap aldığınız her soru ateşe odun atmaktan farksız olacaktır. Bu anlamda din alimlerine soru sormanın mantığı obsesyonların genel mantığını anlamak içindir.

Din alimlerine çokça soru sormak gibi her “vesvese”de internetten araştırma yapmak, dini kitaplar karıştırmak, da obsesyonları derinleştireceğinden bir müddet bu tür kaynaklara başvurulmaması faydalı olabilir. Örneğin aklına bir anda Allah’ın varlığı ve iman ile ilgili vesvese gelen bir kişi hemen youtube ve benzeri bir siteden konu ile ilgili videoları izleyerek ve kendine Allah’ın varlığını ispat edecek bir takım cevaplar düşünerek “rahatlamak” yerine o düşünceyi kendi haline bıraktığında ve herhangi bir önlem almadığında, o düşüncenin verdiği rahatsızlık kendiliğinden azalıp sönme eğiliminde olacaktır. İlk başta vesvesnin verdiği rahatsızlık artacak olsa da bir süre sonra kişi hiçbir şey yapmasa da geçecektir. Unutmayın her duygunun bir ömrü var.

Herkesin ufak tefek takıntıları olsa da sıklığı ve şiddeti arttığında vesvesenin her türlüsü hayatı oldukça etkileyebiliyor. Bu ve diğer türlü takıntılarda kişi kendi başına baş etmekte zorlandığında bir uzmandan yardım alması en doğru seçenek olabilir. İlaç tedavisinin yanında iyi işleyen psikoterapi süreciyle bu takıntılardan kurtulmak oldukça mümkün. Bu yazıda dini vesveselerden bahsetmeye çalıştım. Konu hakkında daha fazla bilgi edinmek isteyenler Psikonet yayınlarından çıkan “takıntılarla başa çıkmak” kitabından faydalanabilirler. Ayrıca bu blogta daha önce yayınlanmış yazılar da bilgilendirici olabilir.

Diğer Blog Yazıları

Uzm. Psk. Feyzullah Gürdaş

Uzm. Psk. Feyzullah Gürdaş lisans eğitimini Boğaziçi Üniversitesi Psikoloji bölümünde tamamladıktan sonra yüksek lisansını Okan Üniversitesi’nde Sağlık Odaklı Klinik Psikoloji üzerine yapmıştır.

TÜM YAZILARI