
Evliliklerin seyrini etkileyen 7 alışkanlık
Alışkanlık, tekrar tekrar yaptığımız şeyleri gösterir. Nasıl bireysel hayatlarımızda alışkanlıklarımız var ve bu alışkanlıklar hayatımızı etkilerse, evliliklerde de alışkanlıklar oluşur. Eşler bazı tutum ve davranışları tekrar tekrar yapma eğiliminde olurlar. İşte eşlerin bu alışkanlıkları evlilikleri olumlu veya olumsuz etkiler. Evliliklerde görülen bu türden alışkanlıklar ise şu şekildedir:
1. Ayrılma ve bir araya gelme seremonilerinin olup olmaması: İnsanların bir araya gelirken ve ayrılırken birbirlerine karşı sözleri, duygu ifadeleri, dokunma gibi beden hareketleri duygusal ve sosyal yakınlıklarını gösterir. Eşlerin sabah birbirinden ayrılırken ve akşam bir araya gelirken ki seremonileri az sözle, soğuk ve mesafeli olabileceği gibi; olumlu bol söz, sıcak ve dokunma içeren yakınlıkta da olabilir. Eşlerin, gün için de ayrılırken ve bir araya gelirken hoş sözler, sıcak duygular ve dokunma içeren alışkanlıklar geliştirmesi evliliklerini olumlu etkiler.
2. Eşlerin birbirlerine beğenilerini söyleyip söylememesi: İnsan ilişkilerinin temel dinamiği kişiler arası duygulardır. Eş ilişkilerinde ise duygular daha da kritik bir meseledir. Eğer eşler birbirlerine olumsuz tarafları iletme alışkanlığına sahiplerse, evlilik bu halden olumsuz etkilenir. Halbuki eşler birbirleri ile ilgili beğenilerini paylaşma alışkanlığına sahiplerse, evliliğin seyri olumlu etkilenir. Dengeli davranış şöyle olabilir: Sorun gördüğün şeyler için sakince geri bildirim ver, takdir ve beğenilerini sık ve güçlü ifade et!
3.Eşlerin uyanıklık ve uyku ritmlerinin uyumlu olup olmaması: Eşlerin hayat ritminin birbiriyle uyumlu olup olmaması, evliliğin seyrini etkiler. Eşlerin normalde beraber yatağa girip, beraber uyanması gerekir. Eğer ritim bu şekilde uyumlu ise, daha fazla konuşma, beden teması ve cinsellik oluşur. Eğer biri uyurken diğeri başka bir odada ayakta ise, genellikle daha az konuşma, dokunma ve cinsellik yaşanır. Özellikle sabahları beraber uyanıp kahvaltıyı beraber yapmama, sabahları ayrılma seremonisini de bozar. O zaman şöyle bir tavsiyede bulunulabilir: Eşinle beraber uyu, beraber uyan!
4. Evde çorbanın kaynayıp kaynamaması: Modernleşme ile birlikte ev dışında yemek yeme veya eve yemeğin gelme sıklığı artar. Eğer dışarıda yemek yeme veya dışarıdan yemek isteme baskın beslenme alışkanlığı haline gelirse, bu durum aile havasını olumsuz etkileyebilir. Aile olmak, evde çorbanın kaynaması ile yakından ilişkilidir. Evde yemek yapılması hem eşler hem çocuklar için daha sağlıklı beslenme göstergesi olmakla beraber, aynı zaman da aile olmanın psikolojik unsurudur. Ailece dışarıda bir etkinlikle beraber yemek yemek, zaman zaman dışarıdan yemek istemek evin baskın alışkanlığı haline gelmedikçe sorun olmaz. Sorun, evde çorba tenceresinin kaynamasının baskın alışkanlık halinden çıkmasıyla başlar.
5. Eşlerin tek başlarına sosyal medya veya bilgisayar oyunu ile aşırı meşguliyetleri: Eğer aile üyeleri sosyal medya veya bilgisayar oyunları üzerinden ayrı ayrı takılmaya başlarsa, aile dinamiklerinde problem oluşabilir. Özellikle eşlerden birinin saatlerce bilgisayar oyunu başında kalması, diğer eşi dışlanmış hissetmesine sebep olabilir. Bu durumda eşinin kendisine verilmesini beklediği ilgi ve alakanın bilgisayar oyununa verildiği hissi, eşte kızgınlık ve küskünlüğe sebep olur. Aynı şekilde bir eşin olağandan fazla sosyal medyaya takılması diğer eşte benzer kırgınlığa hatta kıskançlığa sebep olabilir. Bu sebeplerle, aile saatlerinde sosyal medya veya bilgisayar oyunu saatlerini sınırlı tutma alışkanlığı edinilmelidir.
6. Beraber etkinlik yapıp yapmama: Eşlerin aynı zamanda birbirlerine arkadaşlık edebilmesi evliliklerin seyrini olumlu etkiler. İyi arkadaş olmanın üç temel unsuru var. Bunlar; birbiriyle konuşma ve muhabbet etmeyi sevme, beraber vakit geçirip aktivite yapmaktan hoşlanma ve sürekli bir bağlantı ve haberleşme içinde olma şeklinde. Bunlardan beraber vakit geçirme ve aktivite yapmaktan hoşlanma kritik önemde. Eğer eşler beraber yaptıklarında hoşlandıkları bir aktivite şeklini alışkanlık haline getirirlerse, evlilikleri bu durumdan olumlu etkilenir.
7. Karar alma süreçlerinin birlikte olup olmaması: Eşlerin birbirlerini etkileyecek meselelerde karar alma alışkanlıkları da evlilikleri etkiler. Örneğin ev satın alma, oturulacak yeri belirleme, gidilecek tatil yeri, ev eşyalarının satın alınması, çocukların okulları vb. meselelerde kararın nasıl alındığı evlilikleri etkiler. Bu kararları alırken bir yandan istişare, müzakere ve karşılıklı ikna ile ortak karara dönüşme bir yol iken, tek başına karar alma veya kendi öz ailesi ile aldığı kararı eşine getirip dayatma diğer bir yoldur. İkinci yol eşlerde kırgınlık, kızgınlık, değersizlik ve güçlü negatif anıların oluşmasına neden olabilir. Eşler aynı meseleyi yıllarca tartışıp durabilirler. Eşlerin zihinlerinde yara oluşturacak bu durumlardan kaçınmak için, karar alırken istişare, müzakere ve karşılıklı ikna ile ortak karar alma alışkanlığı oluşturmak gerekir.
Daha fazla bilgi için Prof. Dr. Medaim Yanık’ın Star gazetesi’ndeki köşe yazılarını takip etmenizi öneririz…

Prof. Dr. Medaim Yanık Kliniği
Kliniğimizde Prof. Dr. Medaim Yanık önderliğinde uzman psikologlarımızla psikiyatri, bireysel ve çift terapisi alanlarında hizmet vermekteyiz.
Bir cevap yazın