Çocuklarda Öfke Duygusu
Öfke nedir?
Öfke normaldir. Öfke bir duygudur, asla kötü bir duygu değildir. Öfke duygusu kontrol edilebilir.Herkes bazen öfkelenir.
Üzüntü, korku, şaşırma, sevinme gibi temel ve birincil bir duygu olan öfke, kendiliğinden gelişir ve doğal olarak bazı reaksiyonlar gösterir. Çocuklarda öfkeyle birlikte, bazen yüzde kızarma, kalbin hızla çarpması, sesin titremesi ve çok daha küçük çocuklarda ağlama krizleri olarak ortaya çıkabilmektedir.
Çocuklarda öfke sorunu genelde hangi yaş aralığında ortaya çıkar?
Çocuklarda öfke gelişimsel sürecin doğal bir parçasıdır. Çocuklarda 18 aydan itibaren öfke sorunları ortaya çıkabilir bu sorunlar yaklaşık olarak 48 aylık olana değin devam edebilir. 4 yaşından ergenliğe kadar devam etse de en başta bahsedilen yaşlarda daha yoğun olarak görülmektedir. Çocukların bu yaş dönemlerinde annelerinden uzaklaşmaları, kendi bedenlerini ve iradelerini keşfetmeleriyle ilgilidir. Ayrıca yetişkinlikte de öfke kontrol problemi yaşayan birçok birey bulunmaktadır. Bu bireylerin bir çoğu da küçük yaşlarda yaşadıkları öfkeyi kontrol edememe problemiyle büyümüş ve bu davranış kalıcı hale gelmiştir. Fakat kişinin yaşı ve öfkeyi gösterme şekli değişse de öfke kontrol problemi değişmemektedir.
Öfkeli Davranışlar ne zaman, ne gibi durumlarda ortaya çıkar?
Çocuklar öfkeli davranışları genellikle yapmak istediği bir şeyi yapamadıklarında, istemediği bir şey zorla yaptırıldığında, çok yorulduklarında, acıktıklarında, kendilerini ifade edemedikleri zamanlarda ve bazen de ebeveynlerinin ilgisini çekmek amacıyla kullanırlar. Gelişim süreciyle beraber anneden biraz daha uzaklaşan çocuk, istediklerini yapmak, elde etme güdüsü ve bireyselleşmek adına öfkeye ve saldırganlığa başvurabilir. Her şeyi yalnız yapmak ister fakat dil gelişimi tam olarak gelişmediğinden ve doğru iletişim kanallarını sağlayamadığı için kendini tam olarak ifade edemez. Kendini ifade edemeyen çocuk ağlama, öfke, saldırganlık gibi tepkiler verebilir. Aileler bu davranışlar karşısında doğru tutum ve davranışlarda bulunmazsa, geçici olan dönemsel davranışların çocuğu etkiler. Çocuğun öfkeyi ifadesi yanlış kodlanır, kişiliğin oluştuğu dönemde bireysel anlamda değişimler de olabilir.
Çocuklarda öfke problemi ve saldırganlık
Çocukların öfkesi neden saldırganlığa dönüşür?
Çocukların öfkelerini kontrol edemeyip, saldırgan davranışlar sergilemesinin birçok nedeni olabilir. İlk olarak genetik kaynaklı veya psikolojik bir bozukluktan dolayı olabilir. Anne veya babanın doğuştan gelen öfke patlamasına yatkınlıkları olabilir, bu durumun çocukta da olma ihtimali yüksektir. Bazen saldırgan davranışlar aile dinamikleriyle de ilişkili olabilir. Aile ortamında gerginlik yaşanıyorsa, ebeveynler çocuğa karşı öfkeli, sesini yükselten, saldırgan tutumlar izliyorsa, evde bazı problemler ve sıkıntılar yaşanıyorsa, durumun yansıması çocukta saldırganlık haliyle ortaya çıkabilir. Ailede ki ani bir kayıp, boşanma süreci, kaza ve yaralanmalar gibi faktörler de çocuk üzerinde etkisini gösteren saldırganlığa neden olan olaylara örnek olarak gösterilebilir.
Diğer bir faktör de, bir psikolojik sorunun yaratmış olduğu sağlıklı düşünememe, duygularını kontrol edememe sıkıntısı çekmektir ki bu durum öfke patlaması olarak ortaya çıkar. Örneğin, dikkat eksikliği ve hiperaktivitesi olan çocuklar sürekli çevresindeki yetişkinler tarafından uyarıldıkları için, biraz daha dürtüsel olup, agresif tepkiler verebilirler. Bazı otizmli çocuklar daha saldırgan tutumlar sergileyebilir. Ama bu şu demek değildir, çocuğum öfke patlamaları yaşıyor diye dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu yaşıyor ya da otizim diyemeyiz, bu tarz tanı almış çocuklarda daha sık görülüyor diyebiliriz sadece.
Çocukların karakter özellikleriyle öfkelenmelerinin ya da saldırgan olmalarının ilişkisi var mıdır?
Mizaçtan kaynaklanan öfke patlamasına yatkınlık diye bir durum söz konusudur. Bazı insanlar çocukluklarından beri her an patlamaya hazır bir bomba gibi gezdiklerinden bahsederler. Her an sesi yükselebilir, bağırabilir veya bir kavgaya karışacak gibi hissedebilirler. Sanki içten içe onları yükselten bir mekanizmaya sahiptirler. Ayrıca bazı çocuklar dışa dönük, bazı çocuklar da içe dönük kişilik özelliklerine sahip olabilirler. Dışa dönük çocuklar yaşadığı stresi, sıkıntıyı zaman zaman saldırganlık göstererek atabilirler. Evdeki ortamda olumsuz bir takım olaylar yaşanıyorsa, çocuk bunlardan etkilenir. Arkadaşlarıyla büyük bir problem yaşamasa da okulda çocuk saldırganlaşabilir, etrafına zarar vererek dikkat çekmeye çalışabilir.
Bazı çocuklar da içe dönük karakter özelliklerine sahiptir. Bu çocuklarda dışa dönük olanların aksine aile ortamında yaşanan stresi veya sıkıntıya daha da içine kapanarak, çevreyle ilişki ve iletişimi kopararak yaşamaya çalışırlar. Bu çocuklar saldırganlık olarak öfkelerini göstermez belki fakat içlerinde o süreci daha ağır bir şekilde, sosyal destek olmadan yaşayabilirler. Bu durum da çok sık olmasa da ani öfke patlamalarına da neden olabilir. Sizin çocuğunuz da dışa dönük kişilik özelliklerine sahipse, ev ortamında stres ve kaygı yaşıyorsa, hayatında sık sık bazı dengeler değişiyorsa çocuk saldırganlaşır. Çocuğu aşalayan, kışkırtan ona hakaret eden bir aileye sahipse, sınav kaygısı ile başa çıkmaya çalışıyorsa, öfkesini doğru yönetemeyip, kontrolü sağlayamayabilir. Bazen çocuk kontrolden öyle bir çıkar ki bu durum saldırganlığa dönüşebilir.
Çocukların izledikleri film, dizi, animasyonlar onları öfke kontrolünden uzaklaştırıp, şiddete yöneltir mi?
Çocuklar gördükleri şeyleri taklit ederek öğrenirler. Öfkesini ifade ederken de izlediği bir çizgifilm veya dizi de gördükleri kahramanlar gibi davranabilirler. Çizgi film kahramanı öfkelendiğinde saldırganlaşıyor hatta bu davranışları nedeniyle kazanan oluyorsa, çocuk bu durumu iyi bir davranış ve çözüm yolu gibi algılayabilir. Çocuk, ben de öfkelendiğimde böyle yapabilirim doğru olan bu diyebilir. Özellikle ergenlik döneminde gencin kimik kazanma aşamasında, film ve dizilerdeki karakerlere özenmesi söz konusudur. Çok fazla doğru veya yanlış diye sorgulamazlar. İzledikleri karakterin yanlış tutum ve davranışları izleyip, kendi hayatında sorgulamaksızın ani ve saldırgan tutumlar sergileyebilirler.
Birçok genç öfkeli davranıp, intikam alıp, birşeyleri başaracağını ve bir yerlere gelebileceğini düşünerek belki de en çok kendilerine zarar veriyor. Sevgi, saygı ve hoşgörü denilen güzel özelliklerimizi giderek yitirdiğimiz şu günlerde çocuk ve gençler medyanın da etkisiyle öfkeli ve kırıcı davranarak sorunlarla baş edemeyebiliyorlar. Aslında sorunlarla baş ederken yanlış yöntemlere başvurduklarını anlıyorlar. Fakat öfkeyle davranırken kendilerini güçlü hissettikleri için gözleri birşey görmeyip, hatalı davranabiliyorlar. Çünkü o film ve dizilerde güç demek kavga etmek, vurmak ve öldürmek demek kısacası şiddete dair herşey demek. Çocukların öfkelerini kontrol altına alıp doğru düşünebildikleri, gücün bilgi ve beceriyle alakalı olduğunu gösteren karakterlerin ise varlığı yok denecek kadar az malesef ki. Bu yüzden de çocuklarımız kendi değerlerinden, kültürünlerinden uzak rol modellerle büyüyorlar. Sonra da bunları izleyen çocuklar için neden böyle yapıyor demenin ne kadar da anlamsız olduğunu görmüş oluruz.

Bir cevap yazın