Anne ve Babaların Tutumlarının Çocukların Duygusal-Sosyal ve Bilişsel Gelişimi Üzerindeki Etkisi

Gelişim yaşam boyu devam eden, sürekli değişmeyi ve yenileşmeyi ifade eden bir kavramdır. Bireyler birbirlerinden farklı özellikler göstermekle birlikte, her bireyin yaşına göre belli bir gelişim evresine ulaşması beklenmektedir. Bireylerin kişiliklerinin gelişmesi çocukluk döneminde başlar. Bu dönem gelişimin kritik dönemi olarak kabul edilir. Çünkü çocuğunuzun 0-6 yaş döneminde  nöronların daha çok üretim yapabilmesi ve yaşanan, öğrenilen şeyleri hafızaya görüntü, ses olarak atabilmesine bağlıdır.  Erken gelişim dönemi diye adlandırdığımız bu dönemde anne ve babaların bazı olumsuz tutum ve davranışları  çocuğun hayatında sürekli ve kalıcı sonuçlara neden olurlar. Özellikle bu dönemde, sosyal ve duygusal gelişimin niteliği anne baba ve çocuk etkileşimi ve anne ve babanın tutumlarıyla doğrudan ilişkilidir. Çocuk yetiştirirken ailenin çocuğa karşı doğru tutum ve davranışları edinmesi ve sonrasında kendilerinin de bu davranışları sergilemesi gerekir. Ayrıca anne-babanın da çocuğun yaşına, cinsiyetine uygun olarak gelişim özelliklerinin farkında olması çok önemlidir.

Anne baba tutumu diye adlandırdığımız olgu, anne, baba ve çocuk arasındaki gelişen etkileşime, çocuğa olan yaklaşımların tümünü temsil etmektedir, farklı anne ve baba tutumları bulunmaktadır.

Anne-baba tutumlarını etkileyen birçok faktör vardır;

Anne babaların kendi yetiştirildiği ortam ve yetiştiriliş tarzları,
• Aile üyelerinin sosyo-kültürel ve demografik özellikleri,
• Anne babaların çocuk gelişimine ilişkin bilgi düzeyleri,
• Çocukların mizaç ve karakter özellikleri,
• Toplumun değer yargıları,
• Anne ve baba olmaya, bir çocuğun sorumluluğunu almaya hazır olma,
• Anne ve babanın kendi çocukluk deneyimleri,
• Anne ve baba arasındaki ilişki,
• Çocukların sayısı, kardeş sayısı vb. dir.

Çocukların ebeveyn tutumlarına göre sosyal ve duygusal gelişimleri

Çocuğunuzun gelişiminde sosyal ve duygusal gelişimleri çok önemli bir yere sahiptir. Çocuğun kendine olan güveni, kendi hak ve düşüncelerini topluma karşı savunması çok değerlidir.Yaşıtlarıyla veya kendinden yaşça büyük kişilerle iletişime geçmesi, iş birliğine açık olması beklenir. Bu özelliklere sahip olan çocuklar, anne babaların, çocuklarının sosyal ve duygusal gelişimini desteklemeye yönelik tutum ve davranışları sergilemesiyle yakından ilişkilidir. Çocuk doğduğu andan itibaren sosyal bir ortama sahiptir . Bu sosyal uyumu, sosyal ilişkileri çocuğa öğreten ailedir.  Ailenin çocuk üzerinde son derece önemli etkileri olduğu çok açıktır. Anne-babanın ve ailenin diğer bireylerinin çocukla olan etkileşimi, çocuğa olan yaklaşımı, bir olay karşısındaki takındıkları tavır ve verdikleri tepkiler, çocuğun aynı şey kendi başına geldiğinde göstereceği tepkiyle benzerlik gösterir. Gelecekte anne veya baba olduğunda uyguladığı tutum ve davranışlara dönüşür. Çocuğa yöneltilen davranış ve ona karşı takınılan tavır, ilk yaşantıların edinilmesinde hayati önem taşımaktadır.

Anne-baba ve çocuk ilişkisinin temelinde, çocuğun tüm yaşamında önemli etkileri olan, anne-babaların çocuklarını yetiştirirken benimsedikleri ve edindikleri anne ve babalık rolleri yer almaktadır. Çocuklar gördükleri tutum ve tavırlara karşılık verecek ve onları taklit ederek anne-babanın tutumları doğrultusunda bir takım davranışları edineceklerdir.Çocuklar davranışlarının büyük bir kısmını öğrenerek kazandıkları göz önünde bulundurulduğunda anne-babanın tutumlarının çocuğun öğrenmesi ve davranışlarının şekillenmesindeki rolü öne çıkmaktadır.

Çocuk ve Tutumları Öğrenme

Çocuk doğduğu andan itibaren ayna nöronlarıyla öğrenmeye başlamış, yani anne ve babasının yaptığı davranışları sergilemeye yönelmiştir. Sizin gibi olaylara yaklaşmaya, hatta sizin kelimelerinizi ve ses tonunuzu bile koplayacak hale gelmeye başlar. Çocuk öğrenme sürecinde en kolay ve kısa yol olan anne ve babanın yansıması olarak öğrenmesini sağlamış olur. Tüm bu nedenlerden dolayı yanlış anne baba tutumu sağlıklı olmayan bir gelişimin ve bozuklukların başlıca kaynağı olabilir.

Anne-babalar öyle ki son zamanlarda giderek artan şekilde, bazen çocuğa daha onun isteyip, ifade etmesine bile fırsat vermeyerek, çocuğa çok şey vererek onun kendi gelişimine yön vermesini engeller. Bazen de çocuğa hem duygusal hemde fizyolojik açıdan çok az şey vererek gerekli olan desteği sağlayamaz. Bu nedenle sorunlu davranış örüntülerinin gelişimine sebep olabilirler.

Anne ve babanın çocukla etkileşimi için göz kontağı kurması ve iletişimi çok kıymetlidir. Çocuğa istenen doğru davranışları kazandırması için  çocuğun aile ortamında bir birey olarak kabul edilmesi, sevgi ve saygının ifade edilmesi, kullanılan sözcükler, çocuğun hem ahlaki eğitiminde hemde davranış eğitiminde kullanılan disiplin metodları değer kazanır. Ailedeki anne ve baba tutumlarını büyük ölçüde görmemizi sağlar.

Çocukların sağlıklı gelişimine uygun anne- baba olmak istiyorsanız, aşağıdaki tutum ve davranışları göstermenizde fayda olacaktır:

• Çocuğun topluluk içinde dengeli bir birey olabilmesi için ailesi olarak çocuğa güven duymalı ve güven duyduğunuzu ona göstermelisiniz.
• Sosyalleşmeyi ve toplum içinde bir birey olma aidiyetini kazanabilmesi için, aile olarak uygun davranış biçimlerini içeren bir örnek oluşturmalısınız, anne ve baba iyi rol model olmakla başlayabilirsiniz.
• Çocuğun karşılaşabileceği olası sorunlara veya var olan mevcut sorunlara karşı çözümler üretmeyi öğretmelisiniz.
• Sosyal açıdan ne yapacağına karar veremediği durumlarda kabul edilmiş davranış biçimlerinin gelişimi için rehberlik etmelisiniz.
• Toplumsal ve kişisel yaşamı düzene koyacak, bazı kural ve alışkanlıkların verilmesini sağlamalısınız.
• Eğitim ve öğretiminde kendi yeteneklerini ön plana çıkartıp, başarısı için onu yüreklendirmeli ve destek olduğunuzu göstermelisiniz.

***Yazının ikinci bölümünde çocuğunuz üzerinde olumlu ve olumsuz etkisi olan anne baba tutumlarını okuyabileceksiniz…

Psk. Taliye Akyıldız

İstanbul Bilgi Üniversitesi Psikoloji Bölümünü burslu okumuş, yüksek onur öğrencisi olarak mezun olmuştur. Hasan Kalyoncu Üniversitesi Klinik Psikoloji tezli yüksek lisans programına devam etmektedir, tez aşamasındadır.

Diğer Blog Yazıları